Avustralya'da çılgın Türk: Erdal Özkaya ile Röportaj

Erdal Özkaya

1)Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Almanya’da doğdum, büyüdüm arada Türkiye’ye temelli gidişler olsa da. Sonunda Hacettepe Üniversitesi’nde Edebiyat okumaya başladım, nişanlım Avustralya’da olunca bilgisayarlarla gereğinden fazla haşir neşir oldum vee :)
2) Güvenlikle tanışmanız nasıl oldu?
2000li yılların başı, herkeste bir ITci olma hevesi, herkes sistemci, anladım ki bu işte bir gelecek var. Herkesten bir fazla çalışıp açıklarını kapatmaya başladım, ben açık bulup kapattıkça, açıklardan “iyi niyetli” faydalandıkça kendimi büyük bir şirkette güvenlikten sorumlu biri olarak buldum.
Bütün bunlar olurken TurkMCSE diye efsane bir site vardı, oradan da çok şey öğrendim, özellikle Ahmet Tufan Güven dostumun bana emeği çok oldu. Hazır laf açılmışken ona yine teşekkürlerimi ileteyim.
3) Türkiye’de bilgi güvenliği konusunu değerlendirir misiniz?
Henüz yolun çok başındayız, güvenlikte iyi olanlar çok ama henüz güvenliğin önemini anlamayanlar çok. O yüzden sizin siteler gibi siteler el ele verip, gönüllüler ile her okula her iş yerine gidilip bu işin önemi anlatılmalı, çünkü üçüncü dünya savaşı gerçektende SANAL olabilir, işte örnekleri; İran Nükleer Tesisleri, Pentagon gibi birçok devlet kurumu hacklenmedi mi?
4) Yabancı ülkelere göre gelişimimiz nasıl?
Biz Türkler çalışkanız, kafamıza taktık mı yaparız, şuan da birçok genç Blogum, Facebook, Twitter ile bana ulaşıp sorular soruyor, elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum; ama yeri gelmişken söyleyeyim İNGİLİZCE şart, sonra bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteği… Bütün bunlar bir araya gelirse açığı hemen kapatabiliriz gibime geliyor, yeter ki SERTİFİKA derdine düşüp, konu ezberleyip BİLİYORUM havasına girmeyelim. Yıllardır birçok ödül aldım, gerek güvenlik gerekse bir çok başka alanda ama açık yüreklilik ile söyleyebilirim ki BİLDİKLERİM SADECE DENİZDE KUM TANESİ...
5) Türkiye’de bilgi güvenliği konusunda ileri seviyeye taşımak için önerileriniz nelerdir?
Az önce de belirttiğim gibi ÖĞRENME ARZUSU. Deneme yanılma yani öğrendiklerini uygulayabilme, bütün bunlardan sonrası daha kolay
6) Güvenliğe yeni başlayanlara önerileriniz nelerdir?
Evde bir PC laboratuarı kursunlar, çok çok okusunlar ve her şeyden haberdar olsunlar….
7) Sizce 2020 yılında bilgi güvenliği dünyası hangi konuları konuşuyorlar olacak?
Zor bir soru! Size 5 yıl önce BULUTtan söz etsem dalga geçerdiniz benimle, ama şimdi herkes BULUTtan bahsediyor.

8) Güvenlik eğitimi ve sertifikaları hakkında görüşleriniz nelerdir?
Sertifika ne bildiğinizi göstermek için alınmalı ama sertifika ile HACKER olunmaz. Eğitim ve sertifikaların kişilerin gelişiminde çok çok önemli yeri olduğuna inanıyorum. Bence sertifikalar neyi ne kadar bildiğinizin sadece küçük bir parçası, özellikle kariyer yapmak isteyenler için olmazsa olmazlardan olmalı. Ama ezberle, çalınmış sorulara çalışmakla değil, bilmekle… İyi bir hoca sizin kendi kendinize yapabileceğinizin çok çok ötesine taşır. Herkese kesinlikle tavsiye ediyorum. Güvenlikte EC Council, Sistemde Microsoft, Networkte Cisco sertifikaları çok çok önemli.
9) Avustralya maceranız nasıl başladı?
Üniversite 1de Almanya’ya geri dönecekken şimdiki eşimle tanıştım. O Almanca bilmiyordu, Türkiye’de kriz vardı, geri tek seçenek kalmıştı. 11 senedir buradayım ve bence dünyanın en güzel yerlerinden biri.
10) Oralarda neler yaşadınız, zorlukları neler oldu? Yurtdışına çıkacaklara tavsiyeleriniz?
Öncelikle “aksan” sorunum vardı ne Türkçe ne de Almancaydı aksanım, ikisini ortası bir şeydi. Neyse ki buradakiler çok sıcakkanlı, kısa sürede alıştım. Herkesler rahatına düşkün, işlerini severler ama rahatlıkları söz konusu oldu mu bazen ağırdan alabiliyorlar… İşte benim Alamancı tarafım devreye girdi burada ve Türk zekâsı ile Alman disiplini birleşince bir çok kişinin hayal bile edemeyeceği yerlere kısa zamanda ulaştım.
Tavsiyelere gelince, gideceğiniz yerin dilini çok çok iyi öğrenin, ortamını araştırın ve öğrenmekten zorluklara rağmen vazgeçmeyin.
11) Birde yazar kimliğiniz var? Bunun hakkında neler söylemek istersiniz?
Edebiyat fakültesinde okuyup, yazmamak elde değil. Çok çok küçükken gazetecilikle tanıştım. Lisede, üniversitede gazeteler çıkardım. Eğitimimi de alınca, çokta okuyunca yazmamak gibi bir seçeneğim kalmadı. Zor oluyor açıkçası çünkü dünyanın en büyük konferanslarına konuşmacı olarak katılıyorum, dünyanın her yerinde eğitmen olarak dersler veriyorum, 2 çocuk, eş , iş derken yazmak için uykumdan çalıyorum, ama insan yeter ki istesin… Aya bile çıkmadık mı?
12) Yakın zamanda da olmak üzere, çeşitli yerlerde başarı belgeleri alıyorsunuz. Bu başarının sırrı nedir?
Büyük Önder Atatürk’ün çok unlu bir sözünü kendime biraz uyarladım. Türkiye’ye geldiğimde Lise sondan bugüne kadar odamın duvarında asılı sözün orijinali, işte sırrım;

“Büyük olmak için hiç kimseye yağ çekmeyeceksin, yalan söylemeyeceksin yine hiç kimseyi küçük görmeyip, geleceğin için sadece kendine değil insanlığa da yararı olan hedefler belirleyeceksin. O hedefleri beynine kazıyıp hedefe yürüyeceksin. Sen hedefe doğru yürürken herkes senin ardından konuşacaktır, herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır fakat sen asla hedef değiştirmeden çizdiğin doğrultuda yürüyeceksin. Engelleri aştıkça ne olduğun değil ne olacağın ilkesi ile hareket edip hak eden herkese yardım edeceksin, karşılık beklemeden, dürüstçe kalmayı öğrenerekten” Bende aynen öyle yapmaya çalışıyorum, Allah’ın izni ve sevdiklerimin duaları ile
13) Yetiştirmek istediğiniz ve ya düşündüğünüz birileri var mı?
Her hafta en az 4 bazen 12 öğrencim oluyor, benle iletişimini koparmayan herkese elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum. Yine çağırıldığım her konferansa gidiyorum (ücretsiz olanlardan bahsediyorum tabii ki ) gençlere bilgi ve birikimlerimi anlatıyorum, öğretirken öğrenmeye çalışıyorum. www.erdalozkaya.com isimli blogumda da zaman buldukça yazıyorum  Ve yetiştirmeye çalıştığım o kadar çok insan oldu ki, yeter ki öğrenmek istesinler ben herkesi yetiştirmeye hazırım.
14) Karşılaştığınız en ciddi/kritik güvenlik problemi nedir?
Eğitmen olmadan önce dünya’nın hemen hemen her yerinde bilgisayar ağları kurdum, o kadar çok sorunla karşılaşıyorum ki hangi birini yazsam bilemiyorum. Blogumda daha önce ABD’nin en büyük bilişim dergilerinden birinde yayınlanan bir sorunum var, dileyen blogumdan bakabilir.
15) Bilgi güvenliği dünyasında örnek aldığınız kişi/kişiler kimdir?
Mark Russinovich desem? Kendisini şahsen tanıyorum(tabii ki çok çok sonra). Çok iyi ve bilgili biri.
16) Güvenlik dünyasında en çok kullandığınız yazılım hangisidir?
Core Security’den Core Impact ve GFI Lan Guard listemin başında, tabii ki Wireshark ve Backtrack her zaman yanımda…
17) Bilgi güvenliği alanında hangi blog/sitelerin takip edersiniz/önerirsiniz?
Kendi blogum şaka şaka :))
http://www.microsoft.com/security/sir/default.aspx
http://www.securelist.com/en/
http://www.hackernews.com/
www.securitymagazine.com/blog
listemin en başında... http://www.microsoft.com/security/sir/default.aspx
18) Tekrar seçme şansınız olsa, bilgi güvenliği alanını mı seçerdiniz?
Hayır desem! Ciddiyim, her gün o kadar çok gelişme oluyor ki benim bile başım dönüyor, aklım almıyor bazen  Ama işimi çok seviyorum, kader işte bize reva görülen bu ne yapalım :)
19) Bir güvenlikçi kısaca nasıl tanımlanır? Yani sizi takip edenlere ve örnek alacak kişi modeliniz nedir?
Kaslı, sırma saçlı ve yakın dövüş ustası :) Bir güvenlikçi her zaman öğrenen kişidir, öğrenmekten bıkmayandır, ve tabii ki öğrendiklerini KORUMA amaçlı uygulayandır.
Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederim. Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
Anavatan’da belki de ulaşmamın çok zor olacağı kişilere beni ulaştırdığınız için çok teşekkür ederim. Bana ulaşmak için blogumu ve twitter’ımı takip edebilirsiniz. Umarım dünyanın her yerinden aldığım daveti Türkiye’den de alırım. Oraya gelip birçoğunuz ile tanışabilirim.

Ünlü Ağyol 'a çok teşekkürler
Sevgilerimle, Hoş cakalın…
Kendi siteme ancak sıra geldi :)