Sanırım çiğ tavuk yedim

Aramızda hep konuşuruz. “Ben senin için çiğ tavuğu bile yerim” deriz. Bunu gerçekten yapar mıyız? Başımıza gelmeden bilemiyoruz. Ama her zamanda düşünürdüm çiğ tavuk gelse nasıl yerim? :)
 Dün akşam Linz’de olan ve çok sevdiğim değerli bir abim. Bir toplantı yapacaklarını ve bunun bütün gün süreceğini; sabah 9.00 kahvaltı ile başlıyor, 17.00’de bitiyor. Bunun için yardım edecek birkaç kişiye ihtiyacı olduğunu söyledi. Bende bu konuda yardım edecek 4 kişi buldum. Samet diye bir arkadaş arabasıyla götürecek, akşam saat 9-10 gibi çıkarız, gece de 00.00 da orada oluruz. Konuştuk, yerler ayarlandı gidip orada kalacağız.
Samet’ten bir telefon geldi. Araba yok, abisi bir yere götürmüş. Toplantıda orada olmamız lazım, söz verdik ne yapmalıyız diye düşünürken; Samet araba kiralama fikrini önerdi. Bende diğer arkadaşlarla görüştüm onlarda sıkıntı olmaz diyerek kabul ettiler. Samet firmayla görüştü, saat 01.00 de arabayı alacağız direk gideceğiz Linz’e. Düşünceler  03.00 de oraya varırız sabah 08.00 de uyanırız 5 saat uyuyacağız ama yeter…
Araba için firmaya girdik. Evrakları doldurduk. Her şey tamam derken, maalesef eksiklik, Kredi kartı yok. Samet ihtiyaç olmaz diye almamış. Burada kredi kartı olmadan araba almak imkânsız denilebilir. Olay orada başladı…
Telaşlandık, başladık firmada tartışmaya. Rezervasyon yaparken gerekli evrak listesinde olmadığını söyledik ama nafile… Ben zaten Avrupa turu yaptığımızda neler yaşadığımızı çok iyi bildiğim için çokta üstelemedim ama Samet bırakmadı, sonuç yine aynı…
Hemen kararlaştırdık Viyana’dan Samet’in evine 40 km uzağa Baden’e gideceğiz. Son trenle 00.52’de Baden’e doğru yola çıktık. Saat 01.45 gibi vardık. Hemen Samet’in evine gittik, kredi kartını aldık. Geri geldik ve korkular başladı eğer tren yoksa… Tabii ki o saatte tren yoktu. Şans 02.23 te Viyana’ya giden ama biraz pahalı olan bir otobüs bulduk. O kadar geldikten sonra seçenek ihtimali yoktu direk bindik. Pahalı olmasını anlıyorum çünkü otobüste sadece 3 kişi biz vardık. Adam 40 km boş bir şekilde gitti…
Firmaya geldik, araba alacağız gece 03.00 olmasına rağmen Hilton otel çok kalabalıktı, baktım hep Koreliler var. Neyse ki durumu anladık Kia Motors Konferansı varmış. Neyse arabamızı kiraladık. 2012 Model Opel Corsa daha, 800 km idi. Sanırım alan 2. Kişi bizdik. Çok pahalı değildi 75€ verdik ama araba gereğinden fazla rahatsız, konfor yok denecek kadar az traktör kadar rahat diyebilirim…
Gece 04.00 gibi Viyana’dan çıktık. 06.15’te Linz’e toplantı mekânına geldik. Bizi gördüklerine çok sevindiler. Hiç beklemeden hazırlıklara başladık. Toplantıda bazen sesler yükselirken, bazen de gülmekten gözlerimiz yaşardı. Bitirdik, görüştük ve tekrar Viyana’dayız…
Düşünüyorum da bu kadar şeyi para karşılığında yapabilir miydim?  Hatır, sevgi ve güven çok güzel şeyler… Ben sanırım bugün hatır için koca bi çiğ tavuk yedim :) Sizlerde daha önce çiğ tavuk yediniz mi? Şuan bunları yazıp uyumak istedim… Yaklaşık 39-40 saattir uyumuyorum ama değerdi…
Son olarak Belediye benim 25 gün gecikmeli yolladığım evraklara jest olarak, 1 ay sonraya Vize randevusu vermişler. Billa sonunda kartımı yolladı, artık promosyonlardan daha çok yararlanacaz ve puan biriktirecez :) Sevgililer günümüz bizimde böyle…

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.